Pandemiyle birlikte ofis binalarının iç mekan hava kalitesi çok daha önem kazandı. Abalıoğlu Holding bünyesinde faaliyet HIFYBER, ofis binalarındaki iklimlendirme sistemlerinde kullanılan filtrelerin; çalışan sağlığı ve performansı açısından önemine dikkat çeken açıklamalarda bulundu.
Covid-19 pandemisiyle birlikte ofislerdeki iç hava kalitesinin önemi bir kez daha anlaşıldı. Kontrollü normalleşmeyle birlikte işyerlerine dönüşün başlaması nedeniyle ofislerdeki havalandırma sistemlerinde kullanılan filtrelerin özellikleri, kamuoyunun gündemine yerleşen konuların başında geliyor.
Çeşitli partiküller ihtiva eden dış ortam havası ve iç mekândaki toz ve polen gibi kirleticiler, ofislerde solunan havanın kalitesini doğrudan etkiliyor. Özellikle ofislerdeki yazıcı ve fotokopi gibi makineler, temizlik malzemeleri ve kişisel bakım ürünleri, iç mekân hava kalitesini düşürüyor. Bu parametreleri kontrol altında tutabilmek için iklimlendirme sistemlerinde kullanılan filtrelerin doğru seçilmesi, iç hava sağlığı için alınabilecek önlemlerin başında geliyor.
Araştırmalara göre ofislerdeki hava kalitesi çalışanları doğrudan etkiliyor. İyi bir havalandırma sistemi ofislerde çalışanların performansını yüzde 10 artırıyor. Ofis ortamında karbondioksit oranının yükselmesi çalışanların kendilerini yorgun hissetmelerine neden oluyor ve bu durum da performanslarını doğrudan etkiliyor. İç mekân hava kalitesi yüksek olan ofislerde çalışan insanlar kendilerini daha sağlıklı ve enerjik hissediyor.
Ofis ortamlarında havada asılı kalan bakteri ve virüslerin solunum yoluyla enfeksiyon riskini artırdığını belirten Hifyber Genel Müdürü Ahmet ÖZBECETEK, iklimlendirme sistemlerinde kullanılan filtrelerin yüksek verimlilikte partikül tutma özelliğine sahip olması gerektiğini belirtti. ÖZBECETEK, sözlerine şöyle devam etti: “Ofislerdeki iklimlendirme sistemlerinde doğru filtre kullanılmaması veya bu filtre bakımlarının zamanında yapılmaması durumunda çalışanlarda; yorgunluk hissi, baş ağrısı, öksürük, burun kanaması, gözde sulanma ve hatta kalp rahatsızlıkları bile görülebiliyor. İç hava kirleticilerine uzun süre maruz kalan çalışanların sağlıklarının yanı sıra konsantrasyon kabiliyetleri de olumsuz etkileniyor. Yapılan araştırmalara göre iyi bir havalandırma sistemi ofislerde çalışanların performasını yüzde 10 artırıyor.
Nefes verme, konuşma, öksürük gibi eylemler sırasında oluşan 1-4 mikrometre aralığında olan çok sayıda su damlası (aerosol), küçük boyutları nedeniyle havada saatlerce asılı kalarak, iç mekândaki havayı filtreleyen; ısıtma, havalandırma ve klima sistemleri ile mahale taşınabiliyor. Ofislerde havada asılı kalan; bakterilerin, mantarların, küflerin, virüslerin ve bioaerosollerin, solunum yoluyla enfeksiyon riskini artırmaması için HVAC sistemlerinde kullanılan filtrelerin yüksek performanslı, antibakteriyel-antiviral özellikte nanofiber kaplı olması hayati önem taşıyor.
HIFYBER olarak geliştirdiğimiz antibakteriyel – antiviral özellikteki Nanofiber Filtre Medyası ile ısıtma, havalandırma ve klima sistemlerinde kullanılan hava filtrelerinin filtrasyon verimliliğini artırarak, kapalı alanlarda alınan her nefesin sağlıklı olmasını sağlıyoruz.
Mekanik filtrasyon özelliğine sahip nanofiber filtreler ile geleneksel filtrelere kıyasla hem başlangıçta hem de fiili kullanım sırasında yüksek performans sunuyoruz. “Nanofiber Filtre Medyası”nın nanofiber kaplı antibakteriyel-antiviral özellikte ki fitre kumaşındaki nanofiberler ile filtre basınç düşüşünde önemli bir artış olmadan filtre verimliliğinde iyileşme sağlayarak, daha uzun filtre ömrü ve daha temiz hava çıkışı sağlıyoruz” diyerek sözlerini tamamladı.
Toplu yaşamın olduğu kapalı alanlarda virüs ve bakterilerin yayılmasını önleyici özellikte ki yapısı, bağımsız laboratuarlardan alınan raporlarla da tescillenen HIFYBER Nanofiber Filtre Medyası, iklimlendirme sistemlerinde güvenli şartlandırma sağlayarak, yüksek bir “iç mekân hava kalitesi” sunmaya devam ediyor.