Kalsiyum karbonatın çeşitli türevlerinden olan kalsit ve aragonit minerallerinin oluşturduğu aşınmaya müsait kayaçlara kireç taşı denilmektedir. Kireç taşlarının nasıl oluştuğu tam olarak bilinmemektedir. Ama çeşitli deniz canlılarının ölü vücut parçalarının zamanla üst üste birikmesi ve sıkışmasıyla oluştuğu düşünülmektedir. Çünkü kristalize olan kalsit ve aragonit mineraller kirecin içinde sıkça bulunmuştur. Bu deniz canlılarından özellikle kabuklu olanları örneğin mercanlar, delikliler, yumuşakçaların tortul kayaçların oluşumunda baş rol oynadığı düşünülmektedir.
Ülkemize ve Dünya geneline baktığımızda toprağın altında yer alan tortul kayaçların hepsinin kireç taşı olmadığı görülmüştür. Tortul kayaçların içinde yine kireç taşı olarak düşünebileceğimiz hatta eski dönemlerde kireç taşı olarak adlandırılan ama yoğun magnezyum içeriğiyle kireç taşından ayrılan dolotaşı gibi farklı çözüntü kayaçlarda bulunmaktadır. Tortul kayaçların yalnızca yüzde 10’luk bir kısmının kireç taşı olduğu tahmin edilmektedir. Bu da kireç taşının da çok daha fazla ilgi görmesini mümkün kılmaktadır.
Kireç taşları doğa kuvvetlerinden kolayca etkilenmektedir. Suyun akışına veya çeşitli asidik özellikli materyallere maruz kaldığında aşınarak oldukça ilgi çekici doğal güzellikler ortaya çıkarabilmektedir. Özellikle kireç taşının ve tortul kayaçların olduğu bölgelerde bu kayaçlar aşınarak ve çökerek metrelerce uzunlukta karstik mağaralar oluşturabilmektedir. Bu mağaralar içlerinde bulunan sarkıt ve dikitlerle turistlerin ilgiyle gezdiği ana kayanın içine uzanan mekanlar haline gelmiştir.
İlgili Link: Filli Boya Türkiye’nin En Büyük Grafiti Çalışmasını İstanbul Hava Limanında Hayata Geçirdi
Günümüz koşullarında sıklıkla karşılaştığımız kireç taşı malzemesinin son derece geniş kapsamlı bir kullanım alanına sahip olduğunu rahatlıkla ifade etmek de mümkün olmaktadır. Bu noktada kireç taşının etkili bir kullanım özelliğine sahip olması; bu malzemenin sıklıkla tercih edilmesini de mümkün kılmaktadır. Kireç taşının özelliklerini ise aşağıdaki gibi sıralamak mümkün olmaktadır:
Görüldüğü üzere kireç taşının özellikleri söz konusu olduğunda karşımıza çok sayıda farklı seçenek çıkmaktadır. Bu malzemenin özelliklerinin fazla olması, geniş bir alanda kullanılmasını da mümkün kılar! Kireç taşının günümüz koşullarında oldukça kapsamlı bir alanda ihtiyaç duyulan bir malzeme olduğunu söyleyebiliriz!
İlgili Link: İnşaat Sektörü Fiyatlarını Etkileyen Ana Temel Çimento Değildir
Ülkemizde bolca bulunan bu kayaç birçok noktada kendine kullanım alanı bulabilmiştir. Başlıca kullanım alanı inşaat sektöründedir. Birçok inşaatın yapı malzemesi olan çimentoyu oluşturmak için çakıl ve kireç taşı bir arada kullanılmaktadır. Bunun yanında işlendiğinde beyaz bir görünüme kavuşması ve doğa şartlarına dayanıklı olması, birçok malzeme ile karıştırılabilmesi sebebiyle de peyzaj çalışmalarında da sıkça tercih edilmektedir.
Tarımda da kirecin kullanımına bolca rastlanmaktadır. Kireç ağaçların üstlerini kaplayarak güneş ışığının gövdeye ulaşmasını engellemektedir. Böylece ağaçları yanmaktan korunmaktadır. Ayrıca ağaçların içinde ki oyukları da kapatarak zararlı canlıların ağaçların gövdesine yerleşmesinin önüne geçmek için kullanılır. Bunun yanında ağaçların gövdelerinde ki istenmeyen dalların büyümesini engellemek amacıyla da kireç ağaçların üstüne sürülmektedir. Ayrıca toprağın beslenmesi içinde tarlalara serpilebilmektedir.
Endüstriyel alanlarda da kirece ihtiyaç duyulmaktadır. Kâğıt, plastik, cam sektöründe yan malzeme olarak kullanılmaktadır. Termik santrallerde bacadan çıkan gazın çevreye zarar vermesini engellemek amacıyla bacaların içlerinde öğütülmüş kireç bulundurulmaktadır. Kireç birçok maddeyle de reaksiyona girebilen bir kayaçtır. Boya yapımı, kauçuk imalatı yine kireç malzemesine ihtiyaç duyulan alanlardır. Bunun gibi sayısız sektörde kireç gerek yan gerekse ham madde olarak sıkça kullanılmaktadır.
Kireç taşlarını birçok şekilde gruplandırmak mümkündür. Kalsiyum karbonat oranlarına göre kalsiyumlu, karbonatlı, kalsitik, dolotaşı, magnezyumlu şeklinde sınıflandırılabilir. Bu şekilde ayırdıktan sonra içinde bulunan miktarlara göre yoğun veya düşük şeklinde de alt sınıflara ayrılabilmektedir. Bu ayrımın yapılabilmesi için Robert L. Folk ve Robert J. Dunham adında iki ayrı jeolog tarafından bulunan kireç taşlarının sınıflandırılması amaçlı yöntemler kullanılmaktadır.
Robert L. Folk yaptığı sınıflandırma sisteminde tanelere ve materyalin bağları arasında ki bileşenlere odaklanmıştır. Petrografik mikroskop kullanarak kayaçtan alınan numunelerin incelenmesi sonucunda tanecikler Folkun sınıflandırma skalasına göre değerlendirilir. Dunham’ın sınıflandırılmasında ise çökelti dokuları daha büyük önem taşır. Tanelere değil dokulara daha çok odaklanan bu sistem daha sonra başka jeologlar tarafından değerlendirilip sınıflandırmaya yeni şemalar eklenmiştir.
Kırıntılı kireç taşları kayaçların parçalanması sonucunda ortaya çıkmıştır. Genelde kırıntılı kireç taşları daha gevşek olan zeminlerin bulunduğu yerlerde görülmektedir. Çökeltme kireç taşı ise kalsiyum karbonat tepkimesi sonucunda oluşan bir kireç taşıdır. Bu taş cinsine ise daha çok sulu alanlarda rastlanmaktadır. Yine deniz suyu ısısında ki değişimler basınç düşmeleri veya yükselmeleri çökelti kayaçlarının oluşumuna sebep olmaktadır. Bir diğer sınıf kalkerdir. Kirecin havada veya suyun içinde sertleşmesiyle ortaya çıkan kireç türüne denilmektedir.