Nait Güler, inşaat sektöründe genç kuşak iş adamlarının en önemli temsilcilerinden biri. 1985 Bulgaristan doğumlu. Üniversite hayatını Bulgaristan’da tamamladıktan sonra baba mesleği olan inşaat sektöründe çalışmaya karar vermiş. Bugün Ng Güler İnşaat’ın sahibi ve Ngyo Konut Market’in Yönetim Kurulu Başkanı.
Günümüz ekonomisinde sadece ülkemizde değil dünyada bir kriz ortamı olduğunu düşünüyor. Ona göre yaşanan pandemi ve kriz, dünyadaki iş yapış şekillerini ve ekonominin akışını değiştirdi. Yaşanan bu değişim yeni bir ekonomik düşünce, yeni kurallar, yeni şartlar, yeni yönetim tarzları ve yeni bir müşteri kitlesi oluşturacak. Küresel bazda mali krizin ağır biçimde yaşandığı 2022 yılında, birçok sektörde taşlar yerinden oynadı. Nait Güler’e göre 2023 yılı piyasaların zorlanmaya devam edecekleri bir yıl olacak. Yine Gülere’ göre yatırımcının tercihi güvenli liman olan gayrimenkul sektörüne kaymaya devam edecek. Nait Güler ile piyasaların içinde bulunduğu durumu, yeni dönemde değişen tüketici beklentilerini ve pandemi sonrası değişen yatırımcı profilini konuştuk.
Babamın “Oğlum mutlaka şirketi yönetsin” gibi bir düşüncesi yoktu, en azından beni bu alanda zorlamadı. Üniversiteye gitmeden önce dönem dönem zaten şirkette çalışmıştım. Okul bittiğinde önümde 35 yıllık deneyime sahip bir şirket vardı. Bende bu şirketin tecrübesi ve güvenilirliği altında yürümenin büyük bir şans olacağını düşündüm.
Bence babanızla çalışmanın en büyük avantajı onun yıllar içinde edindiği tecrübe ve deneyimle daha güvenle yol alabiliyor olmak. Tecrübesiz yada yanlış yapmaya meyilli olduğum alanda öngörüleri sayesinde daha doğru seçimler yapabiliyorum. Birbirimize koşulsuz güvenebiliyor olmak, daha az prosedür ve hızlı karar alma süreçlerinin şirket yapımıza olumlu katkısı olduğunu düşünüyorum. Zor yanı ise zaman zaman kuşak çatışması yaşayabiliyoruz.
Kayapa’da Buryapı inşaat ile ortak yürüttüğümüz Mynest Projesi devam ediyor. Balkan mahallesinde ilkini tamamladığımız Ekolkent projesinin devamı olan Ekolkent 2 var. Ngsem inşaatın yürüttüğü Westion projemiz var.
Teknolojik gelişimler konut sektöründe daha verimli, kullanıcı dostu ve sürdürülebilir geleceği olan binaların üretimine izin veriyor. Akıllı ısıtma sistemleri, çevre aydınlatmasını sağlayan güneş panelleri, yağmur sularının dönüştürülüp kullanılabildiği sistemler, günlük hayatımızı olumlu yönde etkileyecek yeni trendlere izin veriyor. Bizlerde bu işin üretim tarafında olan firmalar olarak, tüketicilerin eksik ve isteklerini doğru tespit etmeli, günün beklentilerine uygun yatırım değeri yüksek projeler geliştirmeliyiz.
Konut sektörünün son 15 yılda büyük gelişme gösterdiğini söyleyebiliriz. Bugün ülkenin ekonomik şartları dolayısı ile bir tık yavaşlasa da ülkenin nüfus ihtiyacına paralel konut ihtiyacı artmaya ve sektör büyümeye devam edecektir. İnşaat sektörü krizlerden güçlenerek çıkmaya alışkın bir sektördür. 2022 yılı sektör açısında spekülasyonu fazla inişli çıkışlı bir yıl oldu. Dünyada yaşanan tüm olumsuz gelişmelere rağmen konut satışları durmadı ve konut yatırımcısı kazandı. Bu pencereden bakacak olursak, inşaat sektörü tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de ekonomiye en çok katkı yapan sektörlerden biridir. Önümüzdeki yıllarda yine sektörün ne kadar geliştiğini birlikte konuşacağız diye düşünüyorum.
Bana göre aile şirketleri güvene dayalı, strateji odaklı ve müşteri memnuniyetini daha önemseyen bir yapı içinde oluyor. Şirket yapılanmasında daha uzun dönemli geri dönüşümlere odaklanıyor, sadece günlük sonuçlarla uğraşılmıyor. Tabii bu noktada şuda şart; ailenin tüm bireyleri şirket işlerini ailenin önüne koyabilmeli. Profesyonel bir yönetim için kurumsallaşmaktan şaşmamaya özen gösterilmesi gerektiğini düşünüyorum. Uzun ömürlü ve sürdürülebilir bir yapı için kurumsallaşmak şart. Kendi şirketimiz için söyleyecek olursam, bizim şirketimizde devamlılığı etkileyen en önemli unsurlardan biri güven ve uyum. Ortak değerlerin oluşturulması, aile bireylerini birbirine bağlayan hedeflere ulaşmak için aynı efor ve çabanın sarfedilmesi başarıyı getiriyor. Ayrıca aile şirketlerinin hızlı karar alabilme yetileri özellikle kriz dönemlerinde şirket perfomansına pozitif katkı sağlıyor.
Öncelikle işimizi çok severek yapan bir firma olduğumuzu söylemek isterim. İşimize olan düşkünlüğümüzü her zaman dürüstlük ve prensiplerimizle harmanladık. Yaptığımız tüm projelerde insan yaşamını ve konforunu merkeze koyarak uzun ömürlü projeler ürettik.
Yaptığımız işe ve hedeflerimize inanmasak bugün bu noktaya gelmemiz çok zor olurdu. En başından itibaren sektörümüzü iyi izledik. Aktif bir pazarlama politikası ile yol aldık. Bursa konut sektörü alanında rekabetin güçlü olduğu şehirlerden biri. Bu rekabette var olabilmek için onlardan daha iyi olmayı hedefledik ve hep çok çalıştık. Yenilikçi bir şirket olduk. Projelerimizde günün gerekliliklerine yer verdik. Bu süreci babamın başımızda olması, onun hayata bakışı ve deneyimleri sayesinde hasarsız hatta güçlenerek atlattık.
Aile güvenimizi, şirketimizin şeffaf ve samimi yapısını koruyarak babamdan aldığım bu bayrağı daha ileri seviyelere taşımak istiyorum. Hedefim en iyiyi başarmak ve o başarının her zaman birkaç adım üzerine çıkmak.
Konut stoğundaki artış. Konut sektörü satış üzerine kurulu. Bugün her ne kadar markalı konut üretimi ve buna yatırım yapan şirketler ön plana çıksa da markalı konut üretiminin payı sektörde yeteri oranda değil. Şirketleşememiş ve kurumsallaşma sürecini tamamlamamış müteahhitlerin bu sektöre zarar verdiğini düşünüyorum. Geçmişte ve halen pek çok insan inşaat sektöründe yüksek kar marjları olduğunu düşünerek, deneyim aramaksızın bu alana yatırım yapmakta tereddüt etmemiş. Türkiye’nin müteahhitlik geçmişi de düşünülürse bu durum çok anormal değil. Geldiğimiz noktada bu kesimin sektöre ve rekabet koşullarına ciddi zarar verdiğini düşünüyorum. Kontrolsüz üretim ve stok artışının önüne geçebilmek adına sektörün vizyonuna yakışır firmalar ayakta kalmalı.
Bence yeni nesil konum ve metrekare olarak özgür ve bağımsız olabilecekleri evleri tercih ediyor. Akıllı teknolojilerin uygulandığı binaların ve yeni teknolojilerin gündelik yaşama uyarlanabildiği projelerin ön plana çıkacağını düşünüyorum. Ayrıca ekolojik ve yeşile duyarlı konutların sağlıklı ve konforlu bina seçiminde ön plana çıkan kavramlar olacağını düşünüyorum. İnsanlar yeterli yapı kalitesi, iç mekan konforuna sahip, güvenli ve kaliteli yapılarda yaşamak istiyorlar.